Eğitim

Görme Engelli Çocuğu Olan Ailelere Tavsiyeler…

Sevgili anne ve babalar, görme engelli çocuğunuza yardımcı olabilmeniz için aşağıdaki öğütlerimize kulak veriniz.

Görme engelli çocuk da bütün çocuklar gibi belirli gelişme aşamalarından geçerek büyür. Belirli gelişme aşamasındaki tüm davranış özelliklerine, görme engelli çocuklarda da rastlanır. Bu nedenle çocuğunuzda gözlemlendiğiniz davranışlar karşısında telaşa kapılmadan önce bu davranışın onun gelişme aşamasına uygun olup olmadığını anlamak için çocuk psikolojisi ve gelişimi ile ilgili kaynakları okuyunuz ve karşılaşılan güçlüklerde çocuğunuzun görmemesine sığınmayınız.

Görmeyen çocuğunuzdan henüz ulaşmadıkları aşamanın özelliklerini beklemeyiniz. Bir davranış veya becerinin ortaya çıkabilmesi için önce çocuğunuzun bünyesi yeterince gelişmiş olmalı (hazır olmalı), kasları, sinir sistemi, beyin gelişimi uygun olmalıdır. Ancak o zaman sizin sunacağınız olanaklar etkili ve yararlı olur.

Çocuğunuz sizin istediğiniz hızda değil, doğuştan getirdiği büyüme hızında gelişecektir. Her çocuğun büyüme hızı birbirinden farklıdır. Biri beceriyi 2 ay önce, diğeri 3 ay sonra yerine getirebilir. Sizin çocuğunuz geri kaldı zannedip telaşlanmayın ama gereken olanakları sunmaya devam edin.

Çocuğunuz bütün gelişim alanlarında aynı hızda ilerleme göstermez, telaşlanmayın. Örneğin; yürümeye çabalayan her çocukta konuşmadaki ilerlemeler yavaşlar, yürüdükten sonra kelime sayısında ve cümle kurmada ilerleme olur.

Çocuğunuzun doğuştan bazı özellikleri kalıtımsal olarak getirdiğini, aileden birine çektiğini unutmayınız, hemen görmemeye bağlayıp üzülmeyiniz.

Görme engelli çocukta görme duyusunun yerini ağırlıklı olarak dokunma duyusu almaktadır. Dış dünyayı görerek tanıma yerine, elleri ile yoklayarak tanımakta; dokunma duyusu yoluyla elde ettiği izlenimlerle çeşitli kavramlar geliştirmektedir.

Görmeyen çocuklar, cisimleri ağızlarına görenlerden daha sıklıkla götürmektedirler. Çünkü ağızları ile de tanımaktadırlar. Bu nedenle çocuğunuzun bu davranışını, mikrop bulaşır diye mümkün olduğu kadar engellemeyiniz.

Elleri göğüs hizasında birleştirmek çok önemlidir. İlerde iki el kullanarak yapılacak pek çok becerinin kazandırılması için iki el tutma, sallanan bir oyuncağı iki el ile yakalama gibi faaliyetlere teşvik ediniz.

Gören bebeğin kendiliğinden yaptığı tek el ile ayak yakalama, iki el ile tek ayağı yakalama, çapraz el ve ayak yakalama gibi el ile ayak yakalama oyunlarını görmeyen bebeğinize siz yaptırmalısınız. Bu gibi hareketler, vücudunun kısımlarını tanımasına yardımcı olacağı gibi, zihninde mesafe kavramının gelişmesi için de temel oluşturacaktır.

Bebeğinize sadece penye fanila veya zıbın giydirmeyiniz, çeşitlendiriniz. Tenine, yünlü, pazen, patiska vb. ne kadar çok kumaş değerse , zihinde o kadar çok kavram oluşacaktır.

Görmeyen bebekler kendiliklerinden emeklemezler. Gören bebekler, hoşlarına giden bir nesneye ulaşmak için çaba gösterirler. Bu yüzden emeklemeyi kendiliklerinden öğrenirler. Görmeyen bebeği ise sesli oyuncaklara ulaşması için çabalamaya ve emeklemeye teşvik etmelisiniz.

Görmeyen çocukların başlarını öne eğdikleri sıklıkla görülmektedir. Bunu önlemek için, bebeğinizi sadece sırt üstü yatırmaya alıştırmayınız. İhtiyaçları karşılandığı ve keyifli olduğu zamanlarda bebeğinizi alçağa yüzü koyun yatırınız ve siz yüksekte oturunuz. Ona yüksekten konuşunuz, oyunlar yapınız, böylece boynunu yukarı kaldırma ve tutma egzersizleri yaparak boyun kaslarını geliştirmesini ve başını dik tutmasını sağlamış olursunuz. Bunu yapabilmesi için kolları üzerinde hareket etmesine yardımcı olunuz.

Bebeğinize yastıklar yapınız ve içini nohut, fasulye, pirinç, mercimek gibi farklı cisimlerle doldurunuz. Bebeğinizin bu farklı yastıklar üzerinde yüzükoyun ve sırtüstü yatarak değişik dokunma uyaranları ile sert, yumuşak, iri-minik kavramlarını hissederek öğrenmesini sağlayınız.

Yürümesi için yine sizin teşvik etmeniz gerekmektedir.

Yürüdükten sonra değişik hareketleri siz öğretmelisiniz. Koşmak, zıplamak, dizini bük, eğil, çömel, kolunu kaldır, kolunu uzat vb.. Bunları öğretirken; siz o hareketi kendi elleriniz ile onun kol ve bacakları üzerinde yaptırmalısınız. Aynı zamanda da hareketleri isimlendirmeli ve tarif etmelisiniz. Bunları görmediği için kendi başına öğrenemez.

Ayak tabanları da avuç içi ile eş değerde beyne bilgi göndermektedir. Hava ve ısı şartlarına uygun olarak, çocuğunuzun çıplak ayak ile her yerde dolaşmasına izin veriniz ki, zemin ve yüzey farklılıklarını öğrensin. Evde; taş, parke, marley, fayans, mermer, halı, kilim, … Dışarıda; çimen, toprak, kum, çakıl asfalt vb. Aynı zamanda cisimlerin özelliklerini öğrensin. İnce-kalın, soğuk-sıcak, sert-yumuşak, kısa-uzun, büyük-küçük gibi. Cisimlerin yapıldığı maddeleri de öğrensin: Plastik, tahta, kumaş, cam, metal vb. Bunları sürekli isimlendirerek anlatmalısınız. Dokunarak hissetmeden, sadece anlatılanları dinlemek fazla işe yaramaz.

Bütün çocuklar oyun ile öğrenir. Çocuklarla ders çalışırsanız, hiç istekli olmazlar. Günlük yaşam içinde pek çok işi, faaliyeti oyuna dönüştürebilirsiniz.

Evde batıcı, yaralayıcı, canını yakıcı nesneleri toplayınız, görmeyen çocuğunuz da dolaşmaktan, hareket etmekten korkmasın. Özgürce dolaşsın ki, dış dünya ile baş etmeyi öğrensin.

Yeni yürümeye başladığında itilen, çekilen, ses çıkaran, hareket eden oyuncaklar alınız. Oyuncakları da malzeme olarak çeşitlilik göstersin: Tahta, kağıt, karton, bez, plastik, metal gibi. El ile sıkılan oyuncaklar da el kaslarının gelişmesine yardımcı olur.

Çocukluk dönemi, özellikle 0-6 yaş tüm çocuklar için somut biçimde yaşanılarak öğrenilen bir dönemdir. Görmeyen bebek ve çocuğunuzu da somut biçimde yaşatarak zihninde kavramlar oluşmasına katkıda bulununuz.

Seçtiğiniz oyuncaklarla pek çok kavramı çocuğunuza dokunma duyusu aracılığıyla öğretebilirsiniz. Düz, pütürlü, sivri, yamuk, eğri, yuvarlak, köşeli gibi.

Görmeyen çocukların sesli uyaranlara ve müziğe karşı daha ilgili oldukları gözlemlenmektedir. Zihninde kavramların sınırlı kalmaması ve hareketsizleşmemesi için çocuğunuzun sadece sesli uyaranları ve müziği dinleyerek zaman geçirmesine izin vermeyiniz.

1-1,5 yaş civarlarında kol, bacak, baş, karın gibi organları vücudunda ve kendi vücudunuzda gösteriniz. Daha sonra başının bölümlerini; ağız, burun, kulak, saç, kaş, diş ve el ve ayak parmaklarını tanıtınız. Hemen hemen aynı sıralarda hayvan seslerini öğretebilirsiniz. En iyi öğrenmeyi sağlamak için gerçeğini dinletmeli, hatta mümkün olanları yoklatmalısınız.

Gören çocuklar dış dünyadaki nesneleri bir bakışta algılarlar. Görmeyen çocuklar ise bir nesneyi ellerine aldıkları zaman bir parçasını, sonra diğerini, sonra sıra ile kalan kısımlarını yoklarlar. Bu nedenle, parçadan bütüne doğru ilerlerler. Böylece, görmeyenlerin zihninde kavramlar parçadan bütüne doğru gelişir. Görmeyen çocuklara da bir şey öğretirken mutlaka alt basamaklara bölmeli ve aşama aşama öğretmelisiniz.

Mekan algısı ve zihinsel harita geliştirebilmesi için önce odasını, kapıdan başlayarak duvarları yoklatarak ve sıra ile eşyaları tanıtarak öğretmelisiniz. Evde eşyaların yerini sıkça değiştirmeyiniz ki evin düzenini, odaların yerini, zihninde harita oluşturarak öğrenebilsin.

Çocuğunuzu parklara götürünüz, koşturunuz, kaydırınız. Kendi başına hareket edebilmesi için bağımsız hareket yöntemlerini öğretiniz.

Yemek yeme becerilerini kazanabilmesi için kaşıkla yediriniz. Pütürlü yemeye alışabilmesi için yemekleri püre şekline dönüştürmekten sakınınız.

Körlük tiklerinin gelişmesini önlemek için, hareketsiz kalmasını, canının sıkılmasını önleyiniz.

Mümkün olduğu kadar onu her yaşta ve tüm vücudunu içeren hareketlere ve faaliyetlere yönlendiriniz.


makale içeriği alt bilgi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu